15 Ağu 2022

Ziraat Odası Başkanlarından Gübre ve Mazot Açıklaması

Tarım Kredi Kooperatiflerinin ve Çukobirlik’in açıkladığı ayçiçeği alım fiyatı çiftçinin tepkisini çekerken, Edirne’de Ziraat Odası Başkanları geçen yılki gübre ve mazot miktarı üzerinden hesap yaparak ayçiçeği alım fiyatının en az 17.50 TL olmasını istediler.

Türkiye’nin %13 ayçiçeği ihtiyacını karşılayan Edirne’de; merkez ve ilçelerdeki ziraat odası başkanları ayçiçeği taban fiyatına yönelik beklentilerini açıkladı. İl Koordinasyon Kurulu çatısı altında bir araya gelen Ziraat Odası Başkanlarının girdi fiyatları göz önüne alarak bir maliyet hesabı yaptıklarını belirten Uzunköprü Ziraat Odası Başkanı Yıldız Kılıç, sürdürülebilir ayçiçeği üretimi için beklentilerinin 40 yağ oranlı üründe kilogram başına 17,50 TL olduğunu açıkladı.

BU FİYATIN ALTI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR

Girdi maliyetlerindeki artışa işaret ederek sözlerini sürdüren Uzunköprü Ziraat Odası Başkanı Yıldız Kılıç;

“Çiftçimizin ayçiçeği fiyatlarındaki beklentisi muhakkak karşılanmalıdır. Aksi bir durum ekim alanlarında azalmaya sebep olup, ayçiçeği ile birlikte gelecek sezon ülkemizin bitkisel ham yağ açığı daha da arttırabilir.

2021 yılında tonu 5 Bin 400 olan ayçiçeği ile 745 litre mazot alabilirken, 1317 kg’da 20-20-20 gübresi alınabiliyordu. Bu bağlamda baktığımızda 2022 yılında 745 litre mazot, 1590 kg 20-20-20 gübresi alınabilmesi için ayçiçeği fiyatının 17,50 TL/Kg olması gerekmektedir. Ayçiçeği alım fiyatlarının 17,50 kg oluşmasının çiftçilerimiz açısından önümüzdeki yıl tekrar ayçiçeği ekimini cazip hale getireceği ziraat odalarımız tarafından öngörülmüştür. Beklentimiz geçmiş yıllarda mazot ve gübre maliyetleri üzerinden oluşan üretici alım gücünün muhafaza edilmesi yönündedir ” dedi.

1 KG AYÇİÇEĞİN ÜRETİM MALİYETİNİ KALEM KALEM ORTAYA KOYDU

Ayçiçeği ürününe yönelik 2022 yılı dekar maliyeti üzerinden yapmış oldukları hesaplamada 1 KG ayçiçeğinin 11.27 TL/Kg üretim maliyetine sahip olduğunu açıklayan Başkan Kılıç, dekar başına 13 ana gider kalemi ise tek tek sıraladı.

İşte 1 kg ayçiçeğinin üretim maliyeti…

İlk Sürme (anız bozma): 150 TL

İkileme (gerekirse üçleme): 150 TL

Tırmık sürgü ve diskaro (2 aysan 3 tırmık): 150 TL

Tohumluk bedeli: 90 TL

Ekim: 75 TL

Gübre bedeli ve işçiliği: 235 TL

07 Şub 2019

Narenciyeye Avrupalılardan yoğun rağbet

Yaş meyve sebze ihracatında en çok ihraç edilen alt grup olarak öne çıkan narenciye ürünlerinde kasım ayında en çok ihracat yapılan 20 ülke arasında 8 Avrupa ülkesi yer aldı.

Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatında en çok ihraç edilen alt grup olarak öne çıkan narenciye ürünlerinde yakalanan kalite ve standartlarla birlikte özellikle Avrupa ülkelerine ihracat artışı yaşandı.

Havaların soğumasıyla birlikte taleplerin arttığı narenciye ürünlerinde, kasım ayından en çok ihracat 165 bin ton ile Rusya’ya gerçekleştirilerek 77 milyon 327 bin dolar döviz girdisi sağlandı.

Son dönemlerde yakalanan kaliteyle birlikte AB ülkelerine de ihracatta da artışlar sağlandı.

İtalya, Almanya, Hollanda, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Polonya, Romanya ve Çekya’ya bu yıl kasım ayında 43 bin 747 ton ihracat yapılıp, 22 milyon 700 bin dolar gelir elde edildi.

Geçen yıl kasım ayında 815 ton narenciye gönderilen İtalya’ya yüzde 74 artışla bu yılın aynı dönemde bin 417 ton ihracat yapılarak 787 bin 413 dolar sağlandı. AB ülkeleri arasında en çok ihracat artışı İtalya’ya oldu.

2017 kasım ayında 6 bin 222 ton ihracatla 4 milyon dolar gelir elde edilen Bulgaristan’a yüzde 63 artışla 10 bin 172 ton ürün satıldı, 5 milyon 485 bin dolar kazanıldı.

Bu ülkeleri Hollanda yüzde 50, Polonya yüzde 49, Romanya yüzde 37, Almanya yüzde 26, Çekya yüzde 17 ve Birleşik Krallık da yüzde 6’lık ihracat artışıyla izledi.

“Avrupa ülkelerine ihracatımızın artması bizi sevindirdi”

Ulusal Turunçgil Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaçmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl narenciye ihracat sezonunun 20 Ağustos’ta başladığını anımsattı.

Kasım sonu itibarıyla yaş meyve sebze ihracatında alt grupları içerisinde en çok turunçgillerde artış olduğunu aktaran Kaçmaz, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34’lük artışın olduğunu dile getirdi

Bu dönemde 1 milyon 650 bin ton turunçgil ihracatı karşılığında 734 milyon dolar döviz girdisi sağlandığını aktaran Kaçmaz, “Miktar olarak bakıldığında kasım ayı sonuna kadar en çok ihracat 369 bin tonla mandalinada oldu. Daha sonra 262 bin tonla limon geliyor. Üçüncü sırada 102 bin tonla portakal, sorasında 45 bin tonla da greyfurt ihracatı bunu takip etti. En çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında ilk sırada yine Rusya Federasyonu yer aldı.” diye konuştu.

Kaçmaz, kasım ayı içerisinde ihracatı en çok artan ürünün limon olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

“Limonda kasım ayı içerisinde yüzde 39’luk bir artış sağlandı. Geçen yılın aynı ayına göre 65 bin ton olan ihracat bu kasımda 90 bin ton olarak gerçekleşti. Bu da bizim sektör adına umut verici, sevindirici bir gelişme. Bu sezon biz rekoltede fazlalık bekliyoruz. Bu fazlalığı da ihracat pazarlarımızı artırarak devam ettirdik. Yine Avrupa ülkelerine olan ihracatımızın artması bizi sevindirdi. Özellikle İtalya ve Hollanda’ya yapılan ihracatlarda artış gerçekleşti. Bu da şunu gösteriyor; artık Türkiye narenciye üreticisi ve ihracatçısı dünya standartlarında ürün üretiyor ve dünyanın bütün ülkelerinde kabul görüyor. Türkiye artık turunçgillerde önemli, küresel bir oyuncu haline geldi.”

“Limon tüketimi arttı”

Dünyada limon tüketimini arttığına işaret eden Kaçmaz, Türk çiftçilerin dünya standartlarında ürün ürettiklerini, bunların talep edilir hale geldiğini vurguladı.

Amaçlarının bu miktarı daha da artırmak olduğunu dile getiren Kaçmaz, “Gelecek yıllarda özellikle Uzak Doğu’ya ihracatımızı da artırmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uzak ülkelerin kapısını açtığımız zaman Türk narenciyesi tüm dünyada daha çok satılır, tüketilir hale gelecek.” diye konuştu.

Kaçmaz, 14. Uluslararası Dünya Turunçgil Kongresi’nin 2020 yılında Mersin’de yapılacağını hatırlatarak, kongreye hazırlandıklarını, dünyadaki turunçgil etkinliklerine katıldıklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

31 Oca 2019

Ruslar’ın tercihi Türk narenciyesi

Türk narenciyesi Rusya’nın en önemli yayın organlarında gündeme oturdu. Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nejdat Sin, Rusya’da TV ve radyo programlarına katılarak Türk narenciyesini tanıttı.

Türk narenciyesi Rusya basınının önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Komsomolskaya Pravda, Argumenty i Fakty, Kommersant, Gazprom Medya gibi birçok medya grubunun yayınlarında Türk narenciyesinden övgü ile bahsedildi.

Söz konusu yayınların yanı sıra Rusya’nın önde gelen seyahat ve gastronomi dergilerinden, Ogoniok, Gastronom, Zdrovia ve L’Officiel Voyage’da özellikle Natalia Nehlebova ve Lyalya Kiseleva başta olmak üzere birçok Rus gazeteci kendi köşelerinde Türk narenciyesinin faydalarını örnekleri ile anlattı. Köşe yazarlarının kimi narenciyenin cildi güzelleştirdiğinden, kimileri de özellikle kış aylarında hastalıklardan koruduğuna vurgu yaptı.
Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin girişimi ve Türkiye Tanıtım Grubu’nun desteği ile yürütülen yayınlarda ise, dünya üzerinde ticareti yapılan her 100 meyvenin 13’ünü tüketen Rus halkının tercihinin Türk narenciyesi olduğuna vurgu yapıldı.

Rusya’nın en büyük narenciye tedarikçisi olma hedefi ile çalışmalarını sürdüren Türk narenciye sektörünün toplam ihracatının üçte birini Rusya’ya yaptığı belirtilen yayınlarda, Türk narenciyesinin her geçen gün Rus mutfaklarında daha fazla yer edinmeye başladığı kaydedildi.

Başkan Sin, Rus televizyonlarında

Narenciyeye ilgi sadece yazılı medya ile sınırlı değildi. Hafta başında Rusya’ya bir ziyaret gerçekleştiren ve göreve yeni başlayan Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar’ı ziyaret eden Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nejdat Sin, RBC veTVC televizyonları ile Komsomolskaya Pravda Grubu’nun yayın organı KP Radio’da ekonomi ve gastronomi programlarına katıldı. Rusya Federasyonu Devleti’nin resmi yayın organı olan ve Rusya’nın en çok okunan gazetesi Argumenty i Fakty’nin haber portalı AIF.ru’dan editörler Natalia Nabatnikova ve Natalia Kolganova ile de mülakat yapan Sin, bu yayınlara yaptığı açıklamalarda, Rus halkının önce kalplerine sonra evlerine girdiklerini belirtti. Bir diğer ziyaret ise Rusya Türkiye İş Konseyi Başkanı ve Rusya Federasyonu Devleti Üst Kanadı Senatörü Ahmet Palankoev’e gerçekleştirildi. Yapılan ziyarette iki ülke arasındaki iş imkanları değerlendirildi.

İzledikleri iletişim stratejisi sonucunda Türk narenciyesinin “Turkish Citrus” şeklinde Rusya’da bilinen bir marka haline geldiğini belirten Sin, Türk narenciyesi için Rusya’nın “vazgeçilmez bir pazar”, Rus halkı için de Türk narenciyesinin “vazgeçilmez bir lezzet” olduğuna vurgu yaptı.

31 Oca 2019

Enflasyon gıdadan beslendi

Antalya’da seralara zarar veren hortum ve fırtınaların da etkisiyle ocak ayında en yüksek fiyat artışı gıda grubunda yaşandı. Uzmanlar, gıda fiyatlarında belirgin bir düşüş görülmediği sürece yıllık enflasyonda yükselişin devam etmesini bekliyor.

Ocakta bir önceki aya göre sınırlı yükselişle yüzde 20,35’e çıkan yıllık TÜFE, üç ayın ardından yönünü tekrar yukarıya çevirdi. Ekonomistler, bu gelişmede özellikle aylık yüzde 6,43 ve yıllık yüzde 30,97 artış gösteren gıda fiyatlarındaki yükselişin etkili olduğunu söyledi.

Ocak ayında TÜFE yüzde 1,06 arttı ve yıllık enflasyon 0,05 puanlık yükselişle yüzde 20,35’e çıktı. Ocakta aylık ve yıllık en yüksek artış sırasıyla yüzde 6,43 ve yüzde 30,97 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda oldu.

Ekonomistler, geçen ay Antalya’da etkili olan hortum, dolu ve fırtına sebebiyle ekili yaş sebze-meyve bahçelerinin ve seraların ağır hasar gördüğünü, bunun da fiyatlarda sert artışları beraberinde getirdiğini söyledi ve şubatta yıllık enflasyonun yükselişini sürdürebileceğini dile getirdi.

“Yıllık enflasyon düşüşüne ara verdi”

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, gıda fiyatları artışının bekledikleri gibi yüzde 6’lı seviyelerde gerçekleştiğini söyledi. Giyim fiyatlarındaki mevsimsel düşüşün ise ocak ayı için beklentinin üzerinde göründüğünü belirten Tokalı, “Bu durumda şubat ayına kalan indirim mevsimselin altında kalabilir. Kira artış oranı ise düşen talep ortamında düşük kalıyordu, geçen ay ciddi bir yükseliş var. Dezenflasyon süreci açısından önemli” dedi.

Tokalı, yıllık enflasyondaki düşüşün ocak ayıyla birlikte ara vermiş olabileceğini değerlendirdi.

Gıda fiyatlarında ciddi aşağı yönlü bir düzeltme gerçekleşmediği sürece, yıllık enflasyondaki yükselişin devam edebileceği tahminlerini koruduklarını söyleyen Tokalı, enflasyonda kalıcı düşüşün ağustos ayından itibaren gerçekleşebileceği ve yılı yüzde 17,5 seviyesinde kapatabileceğini dile getirdi.

Tokalı, şunları kaydetti:

“Yıllık enflasyonun ilk yarıda yüzde 20-22 aralığında dalgalanabileceği, sonrasında kalıcı düşüş trendine girebileceği yönündeki tahminimizi koruyoruz. Çekirdek enflasyondaki düşüşün ocakta devam etmesi destekleyici ancak şubat ayından itibaren burada da dezenflasyon sürecine ara görebiliriz. Bu durumda, destekleyici küresel ortama karşın, TCMB faiz indiriminde beklemeyi tercih edebilir. Faiz indiriminin mayıs ayında başlayabileceği ve bu yıl içinde toplam 250 baz puanlık indirim görebileceğimiz yönündeki tahminimizi koruyoruz.”

“Üçüncü çeyrekte baz etkisi ile sert gerileyebilir”

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi de, gıda fiyatlarının enflasyonu belirgin artırıcı yönde etkilediğini, gıda dışı diğer gruplarda fiyat gerilemeleri veya düşük fiyat artışlarının görülmesinin dengeleyici etki yaptığını söyledi.

Gıda enflasyonunun işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı sert yükseldiğine dikkati çeken Bürümcekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:

“TÜİK’in hesaplamasına göre geçen yıl ocak ayında işlenmemiş gıda fiyatları aylık yüzde 1,58 artarken, bu yıl ise yüzde 12,33 artış gösterdi. Dolayısıyla işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu yüzde 27,09 seviyesinden yüzde 40,54’e yükselirken, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı ise yüzde 22,15’e geriledi. Böylece, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı yüzde 30,97’ye yükseldi. Enflasyon Raporu gıda fiyatı varsayımının (yüzde 13) belirgin üzerinde kaldı. Endeks tarihindeki ortalama yıllık artışı yüzde 10 civarında olan gıda fiyatlarının 2019 yılındaki seyri enflasyonun yılı TCMB’nin yüzde 14,6 olan tahmininden sapma konusunda önemli belirleyicilerinden biri olacaktır.”

Bürümcekçi, manşet enflasyonun ilk yarıda yüzde 20’nin üzerinde kalabileceğini, gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamalarının enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyeceğini dile getirdi.

Kurlarda yeni bir şok olmaması durumunda yıllık enflasyonun ilk yarıda yüzde 20-22 aralığında seyretmesini beklendiğini ösyleyen Bürümcekçi, “Üçüncü çeyrekte baz etkisi ile yüzde 13-14 aralığına sert gerilemesi, son çeyrekte ise tekrar yükselerek yılı yüzde 16-17 aralığında bitirmesi olası duruyor” diye konuştu.

“İlk yarıda yüzde 18-20 aralığında olabilir”

Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek ise gıda tarafından beklenen yükselişin geldiği, işlenmemiş gıdada aylık yüzde 12,33, taze meyve ve sebzede ise yüzde 29,71 artışların yaşandığını söyledi.

Giyim ve ayakkabı ile konut fiyatlarında ocak ayında düşüş gerçekleştiğini belirten Gödek, “Altın hariç dayanıklı mallar grubunda eksi performans dördüncü ayda da devam ediyor. Yılın ilk yarısı için konsensüs olan yüzde 18-20 aralığında enflasyon seyri düşüncesini korumaya yeterli. ÜFE cephesinde de henüz net baskı emaresi yok” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

30 Oca 2019

2019 tarımsal destek bütçesi belli oldu

Tarımsal destekleme kapsamında 2018’de 14,5 milyar liralık ödeme yapan bakanlık, 2019 yılında tarıma 16,1 milyar lira destek verecek.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, gelecek yıl tarıma 16,1 milyar liralık destek vereceklerini bildirdi. Geçmişe göre tarımsal desteklerde yüzde 700’lük bir artış sağladıklarını, 16 yıl önce 1,8 milyar liralık tarımsal destek verildiğini vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti:

“2018 yılında 14,5 milyar liralık ödeme yapan Tarım ve Orman Bakanlığı, 2019 yılında da tarıma 16,1 milyar liralık destek verecek. Desteklerin bu denli artması elbette üretimimize olumlu yönde yansıdı ve bitkisel üretimimiz, yüzde 22 artışla 98 milyon tondan 120 milyon tona, süt üretimimiz yüzde 146 artışla 8,4 milyon tondan 20,7 milyon tona, kırmızı et üretimimiz yüzde 167 artışla 421 bin tondan 1 milyon 126 bin tona yükseldi. Aynı şekilde tavuk eti üretimimiz, yüzde 200 artışla 700 bin tondan 2,1 milyon tona, yumurta üretimimiz ise yüzde 66 artışla 11,6 milyar adetten 19,3 milyar adede ulaştı”

“Fındık, kiraz, incir ve kayısı gibi ürünlerde dünya lideriyiz” diyen Pakdemirli, Türkiye’nin su ürünleri yetiştiricilik üretiminde de dünyada en hızlı büyüyen 3. ülke konumunda bulunduğuna dikkati çekerek, “Bu sektörde de gerçekleştirdiğimiz başarılı uygulamalar sayesinde AB ülkeleri arasında 7. sıradan 2. sıraya yükseldik. 2017’de 280 bin ton olan su ürünleri yetiştiricilik üretimimizin, 2023’te 600 bin tona ulaşmasını hedefliyoruz ve bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

01 Eyl 2018

Narenciye ihracatında yeni hedef 1 milyar dolar

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Uçak, 2017/2018 sezonunda narenciyede yaklaşık 850 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini, yeni sezonda hedeflerinin bu rakamı 1 milyar dolara çıkartmak olduğunu bildirdi.

Ege İhracatçı Birliklerinden (EİB) yapılan açıklamaya göre, Ege Bölgesi’ndeki narenciye rekoltesi, geçen sezona göre yüzde 61’lik artışla 688 bin 283 ton olarak tahmin edildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, bu yıl narenciye rekoltesinin yüksek olduğunu kaydetti.

Rekoltenin yüksek olmasının ihracata da yansıyacağını vurgulayan Uçak, “Geçen sezon yaklaşık olarak 850 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu sene hedefimiz 1 milyar dolar ihracata imza atmak. Gerek mevcut pazarlara daha fazla ihracat yaparak gerek yeni pazarlara ürünlerimizi ihraç ederek bu rakama ulaşmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Narenciye rekoltesindeki artışın yanı sıra ürün kalitesinin de çok iyi olduğunu belirten Uçak, şunları kaydetti:

“Bu yıl hava koşullarından dolayı 15-20 gün erkencilik var. Üreticimizin emeğinin karşılığını alması için ihracat pazarlarında etkin bir pazarlama yürüteceğiz. Döviz kurlarının ihracatımıza olumlu etki etmesini bekliyoruz. Hava sıcaklıkları nedeniyle Akdeniz meyve sineğinin üremesi için uygun bir ortam var, üreticilerimizin Akdeniz meyve sineği ile etkin mücadele etmelerini bekliyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız feromon tuzaklarına verdiği desteği 50 liradan 80 liraya çıkarma kararı aldı. Üreticilerimizin bu destekten azami yararlanmalarını istiyoruz.”

Öte yandan yapılan çalışmalara göre Muğla, 410 bin 894 ton narenciye rekoltesiyle ilk sırada yer alırken, bu ili 170 bin 431 ton ile İzmir, 95 bin 470 ton ile Aydın izledi.

Kaynak: AA